Esrar

Ne yazabilirim, bilmiyorum. Hep şöyle başlardı, her şey yapılabilir. Surların arasında olup biteni kim yazacak? Kim sorsa cevabını alır? Ne sordun ben iyiyim dedim, hatırlamıyorum. Gül ve değnek için geç kaldım. Mutfak masasında çocukluğumu düşlüyorum. Korktuğum, sevdiği fırtınayı dinliyor. Ayaklarını sallayan çocuk, büyür büyür yolu. Bugün için gitmek, sonra her gün her an için gitmek. Koşarak hızlı ölümü arzuluyor. Abimi görmüştüm, banyoda kulakları kesiliyordu. Kapıyı kapatıp tanrının huzuruna geldi. Şeytan da vardı. Şeytana kandık tanrı ve ben. Kel çocuklar var, abimin hıçkırıklarından kaçıyorum. 

Çok şey yapacaktım, ölümünü düşledim. 

Tanrı göğü gül bahçesi, değneğine dikili. Kimse evinden çıkmıyor. Ve ben de çok korkuyorum, gürültünden. Enseme indireceğin darbeyi düşledim. Boğazımın yırtılacağını, kafamı kaldırmıyorum. Kuklayı gözlüyor, kuklanın ensesi. İpin değneği nerede? 

Yorumlar

Popüler Yayınlar