Ah

bu anı yok etmek için sıkışmak. buradan çıkamaz ve kalır. 

birim ben bir anım var. bir an içinde kalmış cüceyim ben. benim bir soytarım yok, başımda dikilen korumam yok. yapayalnızım bu anı kolluyorum. bu anın gitmesini, biteceğini, son nefesini bekliyorum. cüceyim fakat boyum kısa değil. yeterince görüyorum başını. başını bana eğiyorsun veya kaldırıyorsun. gözlerimin önünde süregelen oyunlarınız. bu kafa karıncanın, bu senin.

bu hava kararacak. ben altında dikileceğim. düşlerini kağıda geçirirken düşen bir cüceyim ben. hiçbir kağıdı dolduramadı. düşmeden yağmur indi, sebep bu. silindi ve içine sindirdi toprak. çok kelime yok, çoğu zarar. azı kafi değil. dilsiz olmak için geç mi kaldım, sağır olmamak için erken mi kalktım?

bu havayı bir yolda kararttı. yanındaki, önündeki uykudaydı. yalnızlığını duymadı. hayır geç de kalkmadı. üstelik varılacak yere tam vaktinde varacak. güneş doğmak üzere, dağın ardı pusu. güneş batsa diyecek, yine bir yolda. 

belki hiç düşünmeyeceğim, ben bir cüceyim. azalacağım nefes aldıkça. dilsiz kalacağım, duyamayacağım seni ve karıncayı. silecek ve sindirecek toprak. gözlerimin akı okunur olacak, ancak kimse okuyamaz. sıkıştığı için kalkamaz, oturamaz, yatmaya devam edemez. suyunu bitirmeden kalkıp düşebilir. 

birbiledeğilim ben. buandadeğil, biraniçindecansız. ben, ben diye inleyeceğim. bu hava karardı. 

tanrı fırlattı seni, fırlattı karıncayı. tanrı beni de fırlattı. tanrım fırlat beni!

Yorumlar

Popüler Yayınlar