in

- Sen bir mağara kadınısın.

aralığından gördüğün yok. henüz işlenmemiş, pas tutmamış, kir geçirmez. bu oda ışık da geçirmez.

sevgili günlük, bir oyuncu olarak mı kendinden geçtin yoksa müzisyen mi? oyuncu olarak mı delirdin veya deli miydiniz sayın günlük? Günlük! seni insan hissettim. bu sizler bu senler bu benler devasa yalnızlık, odaya hapseden sokağa şehre veya rüzgara hapis. günleri hecele sonra kemir. garibim bir histi, alnında ter ufak bir baş selamı. gözlerini kırpıp durur sıcağa ve kalabalığa. baştan ayağa ter içinde. beni yoklar durur eski benler, gelecek benler. der ki yazmaktan öte neyin var, neyin? neyin var, solmuşsun. anafordan çıkarız sabaha çarşaf gibi durgun ve deryadaki balık! deriz. bal çaldım parmağından beni soy yalıt kendimden. yalvarırım, çıkış deme. soy ve at sokağa. bir çarşaf bile değilim ben. bir çarşaf bile sermeyiniz günlük. çarşaf deyiniz, o çarşaf. 

ve kırk kara hindi! sabahı müjdeleyin. kulaklarımı kapadım çalgıya ve tecavüze. kan akıyordu klozete. balgam yukarı. onu ayıran? onu ayıran ayırdı bacaklarımı! ama girmiyor girmiyor girmedi kör, bilenmemiş iyice veya azdıramadı mı? aklın içinde, aklın sınırları içinde, makul. sonsuza kadar yaz ki, ben de susayım. bir tecavüzü düğünde aktarmak. dolan dedikodu dolan! ayağıma sarıl.