zamansız ölüm

 Kıza bak dedi, güruhtan biri. Diğerleri koyu bir sohbetteydi ve onu geç algıladı. Kızı göremeden yollarına devam ettiler. Bu önemsiz bir konuydu, üzerinde durulmadı. Kaldıkları yerden gülüşler bahşettiler kızın balkonuna. Kız açık bir zihinleydi, zihniyle hiçlikte. Olanları geç duyumsadı. Güruhu gözleyemedi ancak gülüşleri payına aldı. Bu konulardan bir konuydu, sigarasına devam etti. 

Şu olana bak dedi, kız. Ne bitiyor, başladı anlayamadım. Yaşlılar yavaş yürür ve. Diğerleri kutunun içindeydi, onu işitmedi. Kutuyu bıraktılar neden, kızı izlediler. Kızsa kutuya dönüktü. Keşke çalınabilsem diye mırıldanıyordu. Şarkılara geçti, şiirler uydurdu. Sesler duyuyordu, sesler bitmeyen başlamayan durmayan gidemeyen. Kızı izliyordu herkes, kız kendini izliyordu. Şu olana bak diyordu şu olana bak 

Aklı yerine bir portakal tutmuştu. Kabuklarını soydu, soymak soyunmaktır. 3'den geriye saydı. 3, 2, 1... Saymak sarmaktır. Aklım yok aklı yok diyordu. Soyduk soyulduk. Keşke çalınsa iniltisi, ilintili olduğun bu zamanla. Her şey her şey karışıyor birbirine. Herkes herkes geçiyor bu yoldan. 

Kıza bakma dediler, kız yok.